Nâbî-HAYRÂBÂD
Kategori: Divan ve Halk Edebiyatı
-
Başlangıç:
- Eser, klasik mesnevi geleneğine uygun olarak tevhid, na‘t ve mi‘râciye ile başlar.
- Sadrazam Baltacı Mehmed Paşa ve Sultan III. Ahmed’e methiyeler sunulur.
- Aklın fazileti ve önemi üzerine bir bahis yer alır.
-
Ana Hikâye:
- Cürcân hükümdarı Hürrem Şah, nedimi Câvid’i bir içki meclisinde şair Fahr-i Cürcânî’ye hediye eder. Ancak, Câvid’in ölümüne yol açtığını sanarak büyük bir üzüntü yaşar.
- Hürrem Şah inzivaya çekilir, Fahr-i Cürcânî kederden çöllere düşer.
- Ancak, Câvid aslında serdâbdan (yer altı mahzeni) bir hırsız tarafından kurtarılmıştır.
- Hürrem Şah, Câvid’i tekrar bulur ve hikâye bir dizi olay ve macera ile devam eder.
- Üç kahraman (Hürrem Şah, Câvid, ve Çâlâk) Tamtam adlı bir haydudun entrikalarını bozar, Hürrem Şah’ın eski düşmanlarını alt eder ve sonunda huzura kavuşurlar.
-
Sonuç:
- Câvid, kurtardıkları bir kızla evlenir.
- Çâlâk, Kirman Şah’ı esir alıp getirir, ancak Hürrem Şah tarafından affedilir.
- Hikâyenin kahramanları mutluluk içinde bir ömür sürer.
Eserin Özellikleri ve Etkileri
- Olayların Zenginliği: Hayrâbâd, zengin olay örgüsü ve macera dolu anlatımıyla dikkat çeker.
- Dil ve Üslup: Akıcı ve etkileyici bir dil kullanılmıştır; ancak zaman zaman ağır bir anlatım yapıldığı eleştirisi de bulunmaktadır.
- Klasik Mesnevi Geleneği: Eser, klasik mesnevi tertibine uygun olarak dini ve tasavvufi temalarla başlar; ancak olayların tasavvufi bir remiz taşımaktan çok, sergüzeşte dayandığı görülür.
- Eleştiriler:
- Şeyh Galib: Eseri "gereksiz yere uzatılmış" ve "ifadesi ağır" olarak eleştirmiştir.
- Ziyâ Paşa: Şeyh Galib’in eleştirilerini haklı bulmuştur.
- Bazı eleştirmenler, eserde belirli bir düşünce bütünlüğünün eksik olduğunu ileri sürer.
Yazma Nüshaları ve Yayınlar
- Nüshalar:
- Süleymaniye Kütüphanesi (Ayasofya, Lâleli, İzmir koleksiyonları).
- Millet Kütüphanesi (Ali Emîrî Efendi, Manzum koleksiyonları).
- İstanbul Üniversitesi Kütüphanesi (TY koleksiyonu).
- Topkapı Sarayı Müzesi Kütüphanesi (Revan Köşkü koleksiyonu).
- Önemi: Devrinde pek çok takdir görmüş ve yazma nüshaları yaygın olarak çoğaltılmıştır.
Sonuç
Hayrâbâd, Osmanlı edebiyatında klasik mesnevilerin ötesine geçerek zengin olay örgüsü ve anlatım gücüyle Nâbî’nin edebi ustalığını yansıtır. Eleştiriler alsa da, döneminin toplumsal ve kültürel unsurlarını barındırmasıyla önemli bir eserdir.
BİBLİYOGRAFYA
Hayrâbâd Mesnevisinin Transkripsiyon ve Edisyon Kritiği (haz. Şâkir Sağır, lisans tezi, 1971), Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Ktp., nr. 1098.
Şeyh Galib, Hüsn ü Aşk (nşr. Abdülbâki Gölpınarlı), İstanbul 1968, s. 57-60, ayrıca bk. neşredenin önsözü, s. 29-32.
Attâr, İlâhinâme (trc. Abdülbaki Gölpınarlı), İstanbul 1967, s. 142-147.
Gibb, HOP, III, 370-374.
Sevin Ünlü, Nâbî’nin Hayrâbâd’ı (lisans tezi, 1965), AÜ DTCF.
Kocatürk, Türk Edebiyatı Tarihi, s. 468-469.
Banarlı, RTET, II, 676-677.
Abdülkadir Karahan, Nâbî, Ankara 1987, s. 46-47.
a.mlf., “Nâbî”, İA, IX, 6.
Büyük Türk Klâsikleri, V (Hüseyin Ayan v.dğr.), s. 268, 297-301.
Meserret Diriöz, Eserlerine Göre Nâbî, İstanbul 1994, s. 137-146, ayrıca bk. tür.yer.
Mahmut Kaplan, Hayriyye-i Nâbî, Ankara 1995, s. 41-42.
“Hayrâbâd”, TDEA, IV, 178.
Yorumlar
Yorum yapabilmek için giriş yapmanız gerekmektedir.
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu siz yapın!