Dîvân-ı Hikmet, Ahmed Yesevî’ye ait manzum eserlerin bir derlemesidir ve bu eserler zamanla Yesevî dervişleri tarafından çoğaltılmıştır. Fazlullah b. Rûzbihân, 915'te yazdığı Mihmânnâme-i Buḫârâ adlı eserinde, Yesevî Türbesi'nde okuduğu metinlerde "Dîvân-ı Hikmet" ifadesine rastlamadığını belirtmiş, bu adın XVI. yüzyıldan sonra kullanılmaya başlandığını söylemiştir. Bu durum, eserin adının zaman içinde değiştiğini ve ilk örneklerinin bir Yesevî dervişi tarafından derlendiğini gösterir.
Dîvân-ı Hikmet'teki metinler, farklı kişiler tarafından farklı dil sahalarında yazılmıştır, bu da eserin çok sayıda varyantının ortaya çıkmasına yol açmıştır. Eserde Yesevî dervişlerine ait hikmetler zamanla eklenmiş, bu sayede eser yalnızca Ahmed Yesevî’ye ait olmaktan çıkıp, Yesevîlik geleneğini yansıtan bir manzume mecmuası haline gelmiştir.
Ahmed Yesevî’nin hikmetleri, İslâm’ı kabul etmeyen veya yeni kabul eden Türkler’e İslâm’ın temel prensiplerini öğretmeyi amaçlamıştır. Yesevî’nin hikmetleri, basit ve didaktik bir dilde yazılmıştır, ancak bazıları coşkulu bir sûfî ifade biçimi taşır.
Dil ve yapısal özellikleri: Yesevî’nin hikmetlerinin büyük çoğunluğu dörtlüklerden oluşur ve hece ölçüsünde yazılmıştır. Dörtlüklerin ölçüsü genellikle 12 heceli (4+4+4) olup, bazı hikmetlerde gazel tarzı da görülür.
Eserin nüshaları, dil bakımından Kazak, Türkmen, Tatar ve Özbek Türkçesi özellikleri taşır, ancak Yesevî'nin kendi dilini yansıtıp yansıtmadığı konusunda kesin bir bilgi yoktur. Dîvân-ı Hikmet'in güvenilir ve tam bir nüshası bulunmamaktadır; eldeki nüshalar farklı yerlerde yazılmış ve sayı bakımından da değişkenlik göstermektedir.
Yesevî’nin hikmetlerinin asıl gayesi, Türk halkına İslâm’ı öğretmek ve tasavvufun inceliklerini yaymaktır. Bu yüzden hikmetler, genellikle didaktik bir amaçla yazılmıştır ve zamanla halk arasında geniş bir çevreye yayılmıştır.
Sonuç olarak, Dîvân-ı Hikmet, sadece Ahmed Yesevî’nin değil, Yesevîlik geleneğinin de önemli bir eseridir. Zamanla farklı kişilerin katkılarıyla çeşitlenmiş ve genişlemiştir.
BİBLİYOGRAFYA
Dîvân-ı Hikmet, İstanbul 1299.
Ahmed-i Yesevî: Dîvân-ı Hikmet’ten Seçmeler (haz. Kemal Eraslan), Ankara 1983.
Fazlullah b. Rûzbihân, Mihmânnâme-i Buḫârâ (nşr. M. Stûde), Tahran 1341 hş./1962.
Ali Şîr Nevâî, Nesâyim, s. 383-384.
Á. Vámbéry, Čagataische Sprachstudien, Leipzig 1867, s. 36-37.
Ahmet Caferoğlu, Türk Dili Tarihi, İstanbul 1964, II, 96.
M. Fuad Köprülü, Türk Edebiyatında İlk Mutasavvıflar (haz. Orhan F. Köprülü), Ankara 1966, s. 101-121.
a.mlf., “Ahmed Yesevî”, İA, I, 214.
M. Kemal Özergin, “Dinî Tasavvufî Edebiyatımızda Dîvân-ı Hikmet”, Nesil, sy. 45-46, İstanbul 1980, s. 8-12.
Kemal Eraslan, “Ahmed Yesevî”, DİA, II, 159-161.
https://islamansiklopedisi.org.tr/divan-i-hikmet
Yorumlar
Yorum yapabilmek için giriş yapmanız gerekmektedir.
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu siz yapın!