Kalem ve Kağıt

SÖZCÜKTE ANLAM

Yayınlanma tarihi Son güncelleme

 

GERÇEK ANLAM : Kelimelerin gerçek ilk aklımıza geldiği halde kullanımıdır .

ÖRNEK :  Mısır tencerede patladı.

                Ali marketten ekmek aldı.

                Çocuk bir bardak su içti.

YAN ANLAM :   Gerçek anlam dışında zaman içinde gereksinimlere göre anlam kazanabilir.

ÖRNEK :  Masanın ayağı kırıldı

               Çarşafın yüzü eskimişti

               Kapının kolunda sorunlar oluştu

MECAZ ANLAM :  Sözcüklerin gerçek  anlam dışında kullanılmasıdır. Soyut ve gerçek anlam dışında kullanılmasıdır. Soyut ve gerçek anlam ile ilgili çağrışım

içindedir.

ÖRNEK :  Adamın eli çok açıktır.

               Kız arkadaşım ile aramdaki buzlar eridi.

               Bu işte onun parmağı var

MECAZ ANLAM ÇEŞİTLERİ

1)  Ad Aktarması : Aralarında benzerlik ilişkisi ve amacı bulunmayan sözcüklerden birinin diğerinin yerine kullanılmasıdır. Günlük hayatta konuşmalarımızdan pek

çok kullanırız ve bunu fark etmediğimiz bir mecaz türüdür.

ÖRNEK :  Sınıf derstte çok sessizdi. ( Sınıf ile kastedilen sınıfta bulunan öğrenciler)

 Mehmet Akif Ersoy okumak  çok anlamlıdır. (Mehmet Akif Ersoy derken onun eserleridir)

2)Deyim Aktarması : Benzetmenin bir türü olan istiare, teşbih , teşbihi beliğ gibi sanatlarla bir varlığın özelliğini diğer varlığa aktarmaktır.

 Not : Ad aktarması ve deyim aktarması arasındaki fark ad aktarmasında benzetme amacı yok deyim aktarmasında benzetme amacı vardır.

    a.    İnsandan Doğaya Aktarma= İnsana özgü bir nitelik doğaya aktarılır.

    b.    Doğadan İnsana Aktarma= Doğaya özgü nitelikler insana aktarılır.

  Örnek : Benim işime burnunu sokmaktan vazgeç

                Annem zor günlerinde ona kol kanat gerdi.

3)Doğadaki varlıklar arasında aktarma : Benzeyende benzetilende doğadaki unsurlar olmalı.

Örnek : Köpekbalığı çok vahşiceydi (Köpek ve balık ilişkisi)

             Uçağın kanadı kırılmıştı.( Uçak ve kanat ilişkisi)

4)    Duyular arası aktarma : Bir duyunun algı alanının bir özelliğinin başka duyuya aktarılmasıdır.

ÖRNEK : Sarı saçlı çocuğun sesi çok güzeldi.

               Bahar kokusu insanın tenini okşuyordu.

5)Dolaylama : Tek sözcük ile anlatabilmek bir varlık ya da kavramının birden çok fazla anlatılmasına denir.

 ÖRNEK : aslan :ormanın kralı                                                 

                balık : derya kuzusu 

               Kadın voleybolcular : Filenin sultanları               

               truizm : bacasız sanayi

               Kömür : Kara elmas                                                         

               Tabut : kara at                                                                    

               Kıbrıs :  yavru vatan

6)Güzel Adlandırma : Bazı varlık ya da kavramları insanda oluşabilecek korku , ürperme,iğrenme gibi kötü duyguların oluşmaması amacıyla birkaç kelime ile

anlatılmasıdır.

ÖRNEK :       Yarasa : karanlık kuşu   

                     kör : görme engelli   

                     felç : inme

                     Ölüm : son yolculuk

                     deli : akıl hastası  

                     romatizma : kuru yel

                     Sağır işitme engelli  

                     cin : iyi saatte olsunlar  

                     üvey anne : cici anne

7)Kinaye : Bir sözün hem gerçek hem mecaz anlamda kullanılmasıdır. Asıl amaç mecaz anlam olduğu unutulmamasıdır. Deyim ve atasözlerinde kinayeye çok rastlanır.

ÖRNEK : Arkadaşın dayısı güçlüdür , halleder.

                İçinizde en yüreklisi olan gelsin.

8) Tariz :  Anlatılmak istenenin tam tersinin ifade edilmesidir.  Üstü kapalı ve imalı bir biçimde olur.

ÖRNEK : İşe aldığımız bekçi o kadar güvenilirdi ki ertsi gün hırsızlık oldu

9)MÜBALAĞA : Bir varlığı , bir kavramı veya bir durumu  olduğundan çok ya da az gösterir.

ÖRNEK : Aslan gibi güçlü çocuktu.

TERİM ANLAM :  Bilim , sanat , meslek , spor alanında olabilir.

ÖRNEK : Toplama ve çıkarma işlemi yapamıyorum.

      Hastaya anestezi yapıldı .

Eş Anlamlı sözcükler : Yazılışları ve söylenişleri farklı  anlamla aynı olan sözcüklerdir.

ÖRNEK :       öğretmen : muallim   

                    iri : büyük  

                    al : kırmızı

                    Soru : sual               

                    ak : beyaz    

                    yel :rüzgar

                    Yanıt :cevap            

                   siyah : kara    

KARŞIT (ZIT) anlam : Anlamca birbirinin tersi karşıt olan sözcüklerdir.

ÖRNEK :        ak :   kara                                      

                     uzun : kısa

                    Ağır : hafif                                     

                    ince :  kalın

                    Ucuz : pahalı                                

                    eğri : düz

                     Güzel : çirkin         

                     yumuşak : sert

 

 YAKIN ANLAMLILIK : Anlamları aynı olmamakla beraber birbirlerine çok yakın sözcüklerdir. Eş anlamlı sözcükler ve yakın anlamlı sözcükler arasındaki fark

eşanlamlı sözcükler her biri bir cümlede kullanılırken yakın anlamlı sözcükler bir kelimesi birkelimede kullanılmaz

ÖRNEK :          akıllı-zeki                 cesur-korkusuz

                       Güzel-hoş                hızlı-çabuk

                       Mutlu – sevinçli       korku- endişe

Eş sesli ( sesteş)  sözcükler : Kelimelerin yazılışı aynı anlamları farklı sözcüklerdir.

ÖRNEK : gül( eylem olan gülmek ve çiçek olan gül)        

              ben( yüzümüzde çıkan noktalar ve birinci tekil şahıs)

              Kaz( eylem olan kazmak ve hayvan olan kaz)   

              el( yabancı anlamında ve insanın bir şey tutmak , koymak ya da bırakmasına yarar)

             Yaz( mevsim olan yaz ve eylem olan yazmak)

Somut ve soyut anlamlı sözcükler : Somut beş duyu organımız ile algılanabileceğimiz sözcükler cümle içinde bulunursa buna somut anlamlı sözcükler denir .

Soyut sözcükler ise beş duyu organımız ile  algılayamadığımız  sözcükler bulunur.

ÖRNEK : Havalar çok sıcak : somut       

       Bu görkemli kule müthişti :soyut

       Eriklerin tadı ekşidir. :somut      

      Rüyamda  hoca ders anlatıyordu :soyut

Nicel ve nitel anlamlı sözcükler : Nicel sözcükler varlıkların sayılabilir , ölçülebilir özelliklerini anlatır. Nitel anlamlı sözcükler ise ölçülemez ve sayılamazdır.

ÖRNEK : Pazardan aldığımız portakallar iki kilogram geldi. (nicel sözcükler) 

              Ekşi yoğurdu ayran yaparak değerlendirdim(Nitel sözcükler)

               Abim bilyeleri bize beşer beşer paylaştırdı.(nicel sözcükler)        

               Bu görkemli kule çok müthişti.( Nitel sözcük)

Genel ve Özel sözcükler :  Bir türün tümünü kapsayacak şekilde kullanılan sözcükler bu türe ait ya da sınırlı sayıdaki varlığı karşılayacak sözcüklere özel anlamlı

sözcükler denir.

ÖRNEK : Ankara Türkiye’nin başkentidir.(özelden genele)

               Türkiye’nin başkenti Ankara’dır(  genelden özele)

Yansıma Sözcükler : Gürültü , patırtı , tıkırtı, miyavlamak, havlamak, patlamak, tıkırtı , kıtırtı , gıcırtı gibi doğdaki sözcükleridir 

SÖZ ÖBEKLERİ

İkilemeler : Aralarında ses ve anlam bakımından ilgi bulunan iki sözcüğün yan  yana kullanılmasıdır.

İkilemelerin görev anlamı pekiştimek ve güçlendirmektir.= Annesine demet demet gül verdi

İkilemeler abartma görevi :  Bütün şehri karış karış dolaştık

Aynı sözcüğün tekrarıyla oluşanlar : güzel güzel , koşa koşa, yavaş yavaş

Yakın anlamlı sözcükler oluşanlar : eş dost, yalan yanlış, akıl fikir

Karşıt anlamlı sözcüklerde oluşanlar : aşağı yukarı, iyi kötü , irili ufaklı

Yansıma sözcüklerde oluşanlar :  patır patır , tıkır  tıkır, kütür kütür.

Biri anlamlı diğeri anlamsız sözcükler : eğri büğrü, hayal meyal , çoluk çocuk

İki anlamsız sözcüklerde oluşanlar : abur cubur, ıvır zıvır, abuk subuk

DEYİMLER : Bir durumu , bir düşünceyi  daha özlü ve etkili anlatabilmek için kullanılan söz öbekleridir.

1)    Genellikle mecaz anlamlıdır.  ÖRNEK : abuk subuk konuşmak , dili açılmak, ekmeğini kazanmak

2)    Deyimler genellikle mastar biçimindedir.

3)    Bazı deyimlerin anlamı birbirine yakın olabilir

4)    Bazı deyimler tamlama biçimindedir.

5)    Bazı deyimler cümle biçimindedir.

6)    Bazı deyimlerin anlamı karşıt olabilir.

ATASÖZLERİ : Gözlem ve deneyimlerine dayanan söyleyeni belli olmayan genel kural ve öğüt bildiren kalıplaşmış özlü sözlerdir.

1)    Atasözleri cümle biçimindedir ve çoğunlukla mecaz anlamlıdır.

2)    Atasözlerin bir kısmı gerçek anlamlıdır.

ÖRNEK : Acele bir ağaçtır meyvesi pişmanlık

              Bakarsan bağ bakmazsan dağ olur

              El elin eşeğini türkü çağırarak arar 

NOT : Atasözleri , öğüt ve genelleme bildirirken deyimler yalnızca bir durumu bir düşünceyi çarpıcı ve açık ifade etmektir.

ÖZDEYİŞ : Söyleyeni belli olan özlü sözlere özdeyiş denir. Özdeyiş bir düşünceyi  atasözü gibi çarpıcı ve bilgece ifade etmelerine karşın söyleyenin belli olması  yönüyle atasözlerinden

ayrılır

 ÖRNEK : Adalet evrenin ruhudur. ( Ömer Hayyam)

               Bilimsiz şiir temelsiz duvara benzer( Fuzuli)

               Yağmurların en verimlisi alın teridir.( Cenap Şehabettin)

Kaynaklar

1. Türkçe El Kitabı Konu Anlatımı Yayın Denizi yayınları

2. HACEMİNOĞULLARI,Necmettin,Türk Dilinde Yapı Bakımından Fiiller , Kültür Bakanlığı yayınları, Ankara ,1992.

3. KARAHAN, Leyla, Türkçede Söz Dizimi , Akçağ yayınları, Ankara , 1991.

4. KOÇ , Nurettin , Yeni Dilbilgisi kitabı

5. KOÇ , Nurettin , Dilbilgisi kitabı

 

6. Türkçe Sözlük ,TDK yayınları , Ankara , 2008

 

 

 
 

 

 

Yorumlar

Yorum yapabilmek için giriş yapmanız gerekmektedir.

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu siz yapın!